6 Ekim 2016 Perşembe

NEM VE BAGİL NEMİN ESERLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ


Müze objelerinin korunmasında karşılaşılan pek çok sorunun kaynağını oluşturan su ortamda en yaygın biçimde nem halinde bulunmaktadır.Nemin varlığı kadar yokluğunn da tahribata yol açtığı bilinmekte, aşırı kuru ortam koşullarında özellikle organik objelerde çatlama , deformasyon ve küçülmeler şeklinde bozulmalar görülmektedir.Bunun yanı sıra, kompozit objelerde bir arada kullanılan ve farklı niteliklere sahip malzemenin neme karşı tepkilerinin farklı olacağı göz önüne alındığında, tahribat derecesinin büyüyeceği kesindir.Bu nedenle ortamdaki nem oranını kontrol altında tutabilmek için ilk yapılması gereken nem düzeyinin ölçümüdür.
Nem, havada gaz halinde bulunan suya verilen isimdir.Verilen hacim hava içindeki suyun ağırlığı şeklinde belirtilir ve mutlak nem olarak isimlendirilir.Su buharı ortamdan dışarı çıkmaz  ya da ortama su buharı girişi olmazsa bu değer değişmez.Ancak hava ısıtıldıkça taşıyabileceği su miktarı artar.Öte yandan belli bir sıcaklıkta birim havanın taşıdığı ve taşıyabileceği su buharı miktarı arasındaki ilişkiye dayanan bağıl nem, bu iki nem ölçümünün birbirine oranlanması sonucunda elde edilen değerin yü<de şeklinde ifade edilmesiyle ortaya çıkar.
Doyma noktasında bağıl nem %100'dür.Hava belirli bir sıcaklıkta taşıyabileceğinin yarısı kadar su buharı içeriyorsa bağıl nem %50'dir.Buna göre ortamdaki su buharının sabit kalması koşuluyla sıcaklık yükseldikçe bağıl nem düşecek, sıcaklık düştükçe bağıl nem yükselecektir.
Müze objelerinde koruma ve nemlenmenin gerçek nemden bağımsız olduğunu ve bağıl nemin etkisiyle gerçekleştiğini deneylerle kanıtlamak mümkündür.Nemli ortamlarda metal objeler korozyona uğrar,pişmemiş toprak eserler yumuşar ve dağılır, organik malzemeler şişer, dokuları zayıflar, üzerlerinde mikrobiyolojik bozulma görülür.Buna karşılık kuru ortamlarda pişmemiş pişmemiş toprak toz haline gelir, organik malzemeler çeker ve küçülür, sertleşir ve kırılganlaşır.Tuz içeren taş ve pişmiş toprak objeler ile bazı camlar da nem değişimlerine karşı duyarlıdır.Öte yandan yüksek nemin doğrudan etkisine ek olarak, diğer bozulma nedenlerini pekiştirici nitelikte olduğu da görülür.Çünkü suyun varlığı kimyasal ve biyolojik etkinliği olağan kılar.Eserlerin dış duvarlara ya da zemin döşemelerine doğrudan değmemesi sağlanırsa, sorunun çözümü havadaki nemin denetimi ile sağlanabilir.Bu nemin ise yapı içinde ve dışında çeşitli kaynakları vardır.
Su ortamda sıvı ve gaz halinde bulunmaktadır.Sıvı halden gaz haline geçiş buharlaşma, gaz halinden sıvı hale geçiş ise yoğuşma olarak adlandırılmaktadır.Havadaki nemin oluşumu değişik kaynaklara bağlıdır.
Dış kaynaklar: Yağmurlu iklim ve mevsimler, yakın çevredeki su kaynakları ve müze bahçesinde biriken suyun buharlaşması.
Duvarlar ve Çatı: Su boşaltım sistemindeki arızalar,duvar içerisindeki kılcal kanallar yoluyla su emilimi

Müze içindeki kaynaklar: Aşırı ıslak paspasla yapılan zemin temizliği,çok kalabalık ziyaretçi gruplarının nefesleri ve terlemesi,müze içerisinde yetersiz ısıtmadan kaynaklanan yoğuşma, onarım gerektiren ve su sızıntısına yol açan su ve ısıtma tesisatı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder